Bayraklı ilçesinde oturan Aslıhan Sinem Çiçek, 26 Temmuz günü saat 14.00 sıralarında, Bornova’daki iş görüşmesine gitmek için meskenden çıktı. Konuta dönmeyen Çiçek’e ulaşmayan babası Serdar Çiçek, polise kayıp müracaatında bulundu.
Takımlar, Çiçek’in Ege Üniversitesi Hastanesi’nde olduğunu tespit etti. Böbrekleri iflas ettiği belirtilen Aslıhan Sinem Çiçek, sonraki gün hastanede hayatını yitirdi. Çiçek’in kuşkulu vefatıyla ilgili takımlar, Burak Kaya’yı (27) gözaltına aldı.
Genç kızın telefonu üzerinde bulunan Kaya, sorgusunda Çiçek’i kendisinin öldürmediğini söyledi.
Emniyetteki süreçlerin akabinde adliyeye sevk edilen Kaya, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince ‘gasp’ cürmünden tutuklandı.
SON İMGESİNDE ARACA BİNDİĞİ GÖRÜLDÜ
Olayla ilgili yapılan araştırmada Aslıhan Sinem Çiçek’in, son olarak beyaz hafif ticari araca bindiği görüldü. Vilayet Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü takımları, beyaz aracın geçtiği noktalardaki güvenlik kameralarını inceledi. Manzaraların akabinde aracın plakasından, fırında çalışan Cem A.’ya (27) ulaşıldı. Belirlenen adrese operasyon yapan takımlar, Aslıhan’ın arkadaşı Cem A.’yı gözaltına aldı. Emniyetteki süreçleri tamamlanınca Cem A., adliyeye sevk edildi. Savcı, Cem A.’yı ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçlamasıyla tutuklanmasını isteyerek mahkemeye sevk etti. İzmir 2’nci Sulh Ceza Hakimliği ise Cem A.’yı isimli denetim koşuluyla özgür bıraktı. Ayağına elektronik kelepçe takılan Cem A.’ya, konutunu terk etmesi başta olmak üzere yurt dışına çıkma yasağı konuldu.
“EN SON SİNEM’LE SAAT 19.00’DA BERABERDİM”
Cem A.’nın, hakimlikteki tabirinde, “Sinem’le 2 yıldır tanışıyoruz. Instagram’dan 2 hafta evvel istek gönderdim. Konuşmaya başladık. Bana pozisyon attı. Saat 16.00 üzere aldım. Evvel benim iş yerime uğradık. Şarj aleti aldık. Biraz da vakit geçirdik. Sonra konuta gittik. 1,5 saat bizde kaldı. Sonrasında gitmek istedi. Birkaç gün sonra haber vereceğini söyleyip, konuttan çıktı. Ben de akşam kuzenlerimle buluştuktan sonra meskene geldim. En son Sinem’le saat 19.00’da beraberdim. Uyuşturucu kullanmadık. Konuttan ayrıldığı vakit işi olduğunu söylemişti. Meskeni de aslında yakındı. Konutta bulunduğu sırada kendisiyle arbede falan da etmedik” dediği öğrenildi.
Bu ortada Çiçek ailesinin avukatı Vedat Alabay, 1,5 ay geçmesine karşın kimi kanıtların hala toplanmadığını belirterek, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Kanıt toplama talebinde bulunan Alabay, Burak Kaya ile Cem A.’nın telefonlarına ilişkin HTS kayıtlarına bakılmadığını söyledi. Bölgedeki güvenlik kamerası manzaralarının de araştırılmadığını aktaran Alabay, Çiçek’e ilişkin cep telefonunun da incelenmediğini belirtti.
“MERHEM OLACAK TEK BİR BİLGİ EVRAKA GİRMEMİŞTİR”
‘Öldürme’ suçlamasıyla şu ana kadar hiçbir süreç yapılmadığını kaydeden avukat Vedat Alabay, “Kadın haklarının savunucusu İzmir üzere bir kentin merkezinde, bu türlü bir olayın gerçekleşmesi vicdanları yaralamıştır. Belgenin şu anki etabında şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; gözaltına alınanlardan biri ‘yağma’, Cem A. isimli başka zanlı ise ‘nitelikli cinsel saldırı’ savıyla yer almıştır. Lakin hala kızımızın mevti ya da öldürülmesiyle ilgili belgeye en ufak bir data girmemiştir. Kuşkulu sıfatıyla alınan tek bir söz olmamıştır. Bizim soruşturmayı yürütenlerden tek istediğimiz; kızımızın vefatıyla ilgili vasfın tam tespit edilmesidir. Bu nedenle Cumhuriyet Savcılığı’na kimi taleplerde bulunduk. Soruşturma sürüyor. Lakin kızımızın vefatıyla ilgili tatmin edici, vicdanlardaki yaraya merhem olacak tek bir data evraka girmemiştir. Bu nedenle kızımızın yürüdüğü güzargah boyunca kameraların incelenmesini ve HTS kayıtlarına bakılmasını talep ettik” dedi.
