KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim Sen), “İktidarın makbul görmediklerine reva gördüğü baskı ve şiddet son bulmalıdır” başlıklı yazılı açıklamasında; AKP iktidarının, ülkedeki eğitim problemini çözmek yerine muhalif seslere baskı ve sindirme siyaseti uyguladığı savunuldu.
“İMAM HATİPLERİ KENDİ ART BAHÇESİ OLARAK GÖREN BİR İKTİDAR…”
Eğitim Sen’in açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Siyasi iktidar, ülkenin ve eğitimin sıkıntılarına kalıcı tahliller üretmek yerine, farklı inançlar, cinsiyetler, mezhepler ve kimliklere yönelik aşağılayıcı, baskıcı, dışlayıcı ve dayatmacı bir tavır izlemektedir. O denli ki siyasi iktidarın eğitim başta olmak üzere, kendi dünya görüşüne ve ömür üslubuna uygun jenerasyonlar yetiştirme istikametindeki uygulamaları, tüm topluma yönelik fiili bir baskı halini almıştır. Ortaokullar ve liseleri bile siyasal görüşüne nazaran ayrıştıran, bunlar ortasında ayrımcı uygulamalar yapan, imam hatip ortaokul ve liselerini kendi art bahçesi olarak gören bir iktidar bloğu ile karşı karşıyayız. Yalnızca kendileri üzere düşünenler ve yaşayanlar için demokrasi ve özgürlük talep eden, karşıt ya da farklı olan her sesi baskı, tehdit ve tutuklamalar ile susturmak isteyen siyasi iktidarın, hakkını arayanları kimi vakit sıkıntı ve şiddet yoluyla, kimi vakit da haksız, hukuksuz tutuklamalarla engellemeye ve sindirmeye dönük pratikleri giderek artmaktadır.”
“YARGI SOPASINI KULLANARAK HİZAYA GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”
“DERHAL ÖZGÜR BIRAKILMALILAR”
“Yolsuzluk, rüşvet argümanlarını görmezden gelen; laikliğe ve seküler hayat usulüne yönelik kin ve nefret dolu telaffuzların her platformda, köşe yazılarında, haber başlıklarında kullanılmasını ‘ifade özgürlüğü’ kapsamında kıymetlendiren kelam konusu yargı, muhalifleri haksız ve hukuksuz bir kararla tutuklayarak, siyasi iktidara olan bağlılığını göstermektedir. Eğitim Sen olarak, siyasi iktidarın yıllardır savunduğumuz laik, bilimsel ve anadilinde eğitim ile emek ve demokrasi taleplerimizi yok sayan dayatmacı anlayışına karşı en güçlü ve en tesirli karşılığı vermek için, iktidarın baskılarına, ayrımcı uygulamalarına maruz kalanları, kendilerinin ve çocuklarının geleceğinden kaygı eden herkesi birlikte gayret etmeye davet ediyoruz. Haksız ve hukuksuz biçimde tutuklanan gazetecilerin, siyasetçilerin, sanatkarların, akademisyenlerin ve bayanların derhal özgür bırakılmasını istiyoruz.”
